Bu kentte doğmuş, çocukluğunun en güzel günlerini o eski Samsun’un mahalle ve sokaklarında doya doya yaşamış, dolayısı ile de bu kenti çok sevmiş bir Samsunluyum,
Belki de bu nedenle, yaşamının son kırk yılını bu kentin çok daha iyi konuma gelmesi için kendi çapında çaba harcamış birisiyim,
Böylesine Samsun’u seven ve Samsun’a kendisini adamış birisi olarak, bir gün bu tür bir yazıyı yazmayı hiç ama hiç istemezdim.
Ancak, geçen hafta yıllarca önce atanarak geldiği Samsun’u çok sevdiği için emekli olduktan sonra bu kente yerleşmiş ve kısa sürede çok sayıda dost edinmiş ve tanıyan herkesin de sevgisini kazanmış bir dostumun söylediklerini dinleyince, bu konuda ki düşüncelerimi sizlerle de paylaşmaya karar verdim.
Çünkü bu dostumun, “Bu kent artık benim sevdiğim ve mutlu olduğum kent olmaktan çıktı. Bu kentte yaptığım yatırımları elden çıkartabilsem bugün bu kentten ayrılırım” Sözleri beni çok sarstı.
Bir süredir Samsun adına üzüntü ile izlediğim olumsuz bir gelişmenin, çok sevdiğim bu dostumdan dinlediklerimden sonra hangi boyutlara geldiğini daha açık bir şekilde gördüm.
Ne yazık ki bugünün Samsun’u, artık o yakın geçmişin de ki atamayla gelmiş olanların emekli olduktan sonra yaşamlarını sürdürmeyi tercih ettiği Samsun değil.
Tam tersine, atandıkları bu kentte emekli olanların artık bu kentte yerleşmeyi düşünmediği gibi emekli olduktan sonra bu kente yerleşmiş olanlar dahi yavaş yavaş bu kentten ayrılmaya başlamıştır.
Son yıllarda Samsun’dan ayrılanların içerisin de çok sayıda Samsunlu ailelerin de olması da bu endişeyi artırmaktadır.
Samsun ile tüm bağlantısını keserek ayrılanlar olduğu gibi köklü bağlantıları nedeniyle Samsun’dan kopamayan Samsunlu bir çok ailenin de, yılın büyük bir kısmını güney ve Ege sahillerinde ki yaşam standardı yüksek beldelerde geçirmeye başladığını biliyoruz.
Peki, ne oldu da Samsun adına bu olumsuz değişim başladı?
Aslında bu kötü gidişe zemin yaratan olumsuzlukları zaman zaman yeri geldikçe sizlerle çeşitli başlıklar altında sizlerle paylaşıyorum.
Benim yazılarımı izleyenler veya biraz gerilere giderek geçmişte olanları araştıranlar da, şimdi yazacaklarıma hak vereceklerdir diye düşünüyorum.
**********************************
NE OLDU DA SAMSUN CAZİBESİNİ KAYBETTİ?
Samsun ile ilgili bazı verileri sizlerle paylaşacak ve yazdıklarım ile yukarıda ki sorunun yorumunu da sizlere bırakacağım.
Ancak bu verilere geçmeden önce de birbirlerine karıştırılmaması için bir noktanın altını özellikle çizmek istiyorum.
Kentsel güzelleşme açısından, çok önemli bazı yanlışlara rağmen Samsun’da önemli düzenlemelerin de yapıldığını belirtmek istiyorum.
Kentsel olarak güzelleşmesine ve dışardan gelenlerin bu yüzeysel güzelleşmenin de etkisi ile övgüler yağdırmasına rağmen, Samsun neden bazı değerlerini yitirdi ve yitirmeyi de sürdürüyor? İşte cevap aramamız gereken asıl şey bu olmalıdır, diye düşünüyorum.
- 2004 yılında genişletilen “Teşvik Yasası” Samsun için bir dönüm noktası olacaktı. Samsun bu yasa kapsamı dışına itilen bölgenin tek kenti olurken, Samsun yerel ve siyasi otoritesi, suskun kalmıştır?
- Samsun, gelirleri giderlerini karşılamayan ve Devletten aldığı destekle ayakta kalabilen bir kent durumuna, neden düşmüştür?
- Samsun’un yaptığı ithalat 2014 verilerine göre 786,7 milyon dolara ulaşır ve ihracatı da 466,3 milyon doları aşamazken, kent yönetimlerinin iddialı açıklamaları hep boşlukta kalmayı sürdürmüştür.
- Karşılıksız çek sıralamasında bölgemizde şampiyon oluyorsa, bunun bir açıklaması olması gerekmez mi?
- Samsun’un işsizlik ortalaması, Türkiye ortalamasının da üzerinde ise, bunun nedenleri sorulmayacak mı?
- En son 2013 de açıklanan YSG sonuçlarına göre Samsun, Türkiye eğitim sıralamasında 36. Sıralara düşmüştür. Oysa Samsun 15-20 yıl önce Türkiye birincileri çıkartan bir kentti. Neler oldu da Samsun’da eğitim düzeyi çöktü?
- Samsunlu gençlerimiz, üniversiteyi bitirince iş alanı bulamadığı için Samsun’a dönemiyor ve Samsun, eğitimli genç nüfusunu kaybediyorsa, bu kentin geleceği olur mu? Nedeni sorgulanmayacak mı?
- Samsun, 2015 verilerine göre yaşanabilir kentler sıralamasına esas olan Ekonomide, 32. Eğitimde, 51. Güvenlikte, 49. Kültür ve Sanatta, 53. Sırada yer alırken, sadece kent yaşamında 18. Sağlıkta 7. Sırada yer bulabiliyor. Neden?
- Samsun, 2016 da Türkiye’nin en havası kirli beş kentinden birisi olurken, Tekkeköy Belediye Başkanı Sayın Hasan Togar bunu bölgesinde giderek çoğalan Termik santrallere, İlkadım Belediye Başkanı Sayın Erdoğan Tok bölgesinde ki kirliliğin nedenini kalitesiz kömür kullanımına bağlıyor. Bu kenti kim yönetiyor? Doğalgaz varken hala kömür kullanımına göz yumuluyorsa, en kalitesiz kömürü yoksul ailelere siyasi irade dağıtıyorsa, termik santrallerin Türkiye’nin en verimli ovasına kurulması onayını siyasi irade veriyorsa, bunları sorgulamak gerekmez mi?
- Bu tür olumsuz gelişmelere, sokakları adeta ele geçiren Suriyelilerin yarattığı korkunun yanında, bizim kültürümüzde olmayan bir kılık kıyafetleri ile giderek daha da bozulan sosyal yaşam, rahatsız edecek boyutlara ulaşmadı mı?
- Bu kent bir tarım ve ticaret kentidir. Dün de böyleydi, bugün de bundan başka şansı yoktur. Oysa tarım bitirildi, tarlalar bomboş, köy gençleri ekmek umudu ile gittikleri büyük şehirlerin varoşlarında kaybolup gitti. Ticaret ise, AVM’ lere teslim edildi. Şirket merkezleri Samsun dışında olduğu için AVM’lerde ki firmalar kazançlarını da Samsun’dan götürüyor. Samsun, sömürülen kent durumuna düşürüldü. Sanayileşme şansını da zaten “Teşvik Yasası” ihaneti ile yok etti. Bu kentin tüccarının ve sanayicisinin haklarını koruyacak Ticaret ve Sanayi Odası ile Ticaret Borsası’nın birşeyler yaptığını gören var mı? Sorgulanmasın mı?
- Aslında tüm bu soruların cevabı, her hafta ki yazımın altına koyduğum soruda mevcut. Dört aydır, “Samsun havaalanı neden kapatılarak pist onarımı yapılacak? Diye her hafta ki yazımın sonunda bu sorunu sorguluyorum. Yetkililerden tek cevap yok. Neden?
- Kentimiz adına yapılacak ve hepimizi ilgilendirecek hiçbir konuda bu kentin gerçek dinamikleri olan STK’ların önerileri dahi alınmıyor ve kent yönetimi hiçbir şeyi toplumla ve onların sözcüsü kuruluşlarla paylaşmıyorsa, buna çağdaş kent yönetimi denebilir mi?
SONUÇ:
Bu yazdıklarımı lütfen sizlerde sorgulayınız. Eğer sadece bir kısmını yazdığım bu bilgilere yanlış diyorsanız, ben tüm Samsunlu yöneticilerden ve sizlerden özür dileyeceğim. Eğer bu bilgilere bir itirazınız yoksa, lütfen sizlerde şunu sorgulayınız.
İnsanların yerel seçimlerde yapacağı en doğru iş, kendilerini en iyi yöneteceğini düşündüğü partilere ve onların adaylarına oy vermesi değil midir?
Bu kentin insanları 1950 de çok partili sistemin başlaması ile birlikte hatırladığım kadarı ile Muzaffer Önder’in iki dönemi hariç hep iktidar partilerine ve onların adaylarına oy vermiştir.
Son dönemlerde iktidar partisine olan desteğini, %60 ların üzerine taşımıştır. Peki, karşılığını almış mıdır? Kocaman bir hayır.
Bir, siyasi iktidara en çok oy veren Kayseri, Konya, Erzurum, Rize, Şanlıurfa, Kahraman Maraş, hatta Çorum’un kazanımlarına bakınız, bir de Samsun’un içinde bulunduğu duruma bakınız.
Artık yorum sizlerin.
Güzel bir bahar haftası dileklerimle.
SAMSUNLULAR, LÜTFEN! UNUTMAYINIZ.
HAVA ALANIMIZ ÜÇ AYLIĞINA KAPATILACAK.
Altı üstü 3,5 Km. uzunluğunda ki 2. Pistin maliyetinin gerekçe olarak gösterilerek yapılmaması ve alanın kapatılarak onarılacak olmasının şimdi de üç ay ertelenmiş olması düşündürücüdür.
Böylece acil bir neden olmadığının ortaya çıkması ile kapatmanın asıl nedenin, bunlar olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu, bir kez daha Samsun’a yapılan bir dayatmadır.
Soru şu; Neden bu dayatmaya sessiz kalınıyor?
NEDEN? NEDEN? NEDEN?